Allah sizinle söyleşiyor, size cevap veriyor ve siz kendi iç dünyanızda bunu hissediyorsunuz. (İslam İnkılabı Rehberi’nin üniversiteli yaralı öğrencilerle görüşmesinden
*Bazıları gençlerin günah karşısında takatsiz olduğu gibi bir düşüncededirler. Fakat bana göre, genç bir insan, cismi olarak güç sahibi olduğu gibi irade gücüne de sahiptir. (İslam İnkılabı Rehberi ve Silahlı Kuvvetler Başkomutanı’nın Gilan ilinde gönüllü Besic üyeleri ve İslam İnkılabı Muhafızlarına hitaben yaptığı konuşmadan / 6.5.2001)
*Gençlerin fıtratı din ve maneviyata yakındır. Ben ve sizler onları Yaradan’la aşina etmek istesek de bundan önce, onların kalpleri, batını ve onların nuru Yaradan’la aşinadır. Bizim yapmamız gereken, onları kötülüğe itmemeye dikkat etmemizdir. (İslam İnkılabı Rehberi’nin İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu komutanlarına hitaben konuşmasından / 8.4.1999)
*Bazıları günahlardan sakınmanın yalnızca yaşlıların işi olduğunu zannederler. Halbuki, yaşlıların gençlik dönemine göre güçleri zayıf olduğu gibi, ruhi olarak da o oranda zaaf içindedirler. Gençlerin, karar verme ve direniş gücü daha çoktur. Bu, gerçekten çok ciddi ve önemli bir unsurdur. (İslam İnkılabı Rehberi’nin Erak şehri gençlerinden bir gruba hitaben yaptığı konuşmadan / 17.11.2000)
*Genç, Hakk’ı rahatlıkla kabul eder… Genç, çok kolay ve samimi bir şekilde itiraz eder ve hiçbir korkusu olmadan hareket eder… Kolay kabul etme, samimi itiraz ve korkusuz hareket etmeyi dikkate alarak bakınız, o zaman nasıl güzel bir durumun oluştuğunu ve bütün sorunları çözecek anahtarın ne olduğunu göreceksiniz. (İslam İnkılabı Rehberi’nin Isfahan ilindeki gençlere hitaben konuşmasından / 3.11.2001)
*Genç, dini konuların anlamının aydınlığa kavuşmasına ilgi gösterir. Bugün gençler, dinini, kendi yetenekleri, marifet ve aydın görüşüyle öğrenmeye meyillidir. Bu yerinde ve haklı bir taleptir. Bu talepleri elbette, dinin kendisi, dinin takipçilerine öğretmiştir. (İslam İnkılabı Rehberi’nin Erak kenti gençlerine hitaben konuşmasından / 17.11.2000)
*Genç, tabii olarak reform yanlısıdır. Elbette benim, şu anda günümüzde çok kullanılan reformist, muhafazakar ve benzeri kelimelerle işim yok. Bana göre, ‘reformizm’ gibi siyasal bir poz, benim içim herhangi bir değer ifade etmez. Genç, şu tür reformlardan yanadır: “Tabii olarak adalet, geniş özgürlük ve İslami ideallerin gerçekleşmesi.” İslami idealler ve hakikatler onu heyecanlandırır ve onu etkileyip sürükler. Zihninde çizmiş olduğu Emir’ul Müminin tasviri onu heyecanlandırır; eksikliklerini kıyaslar ve isteğine ulaşır. Bu son derece açıktır. (İslam İnkılabı Rehberi’nin Isfahan ilindeki gençlere hitaben konuşmasından / 3.11.2001)
*İnsanlar, özellikle de gençler, güzellik ve estetikten hoşlanırlar ve bunun için kendileri de güzel olmak isterler. Tabii ki bunun kötü bir yanı da yoktur; son derece tabii bir şeydir; İslam’da da yasaklanmış değildir. Yasaklanmış olan fitne ve fesattır. (İslam İnkılabı Rehberi’nin ‘Gençlik Haftası’ münasebetiyle yaptığı konuşmadan / 27.4.1989)
*Genç, tabiatı gereği zorbalığa karşıdır. Siz, dünyanın hiçbir yerinde gençler tarafından, yabancıların lehine bir hareketin oluştuğunu göremezsiniz. Dünyada gençler tarafından oluşturulmuş her hareket, yabancıların müdahalesine karşı olmuştur. (İslam İnkılabı Rehberi’nin Tahran’da Üniversite Öğrenci Dernekleri üyleriyle görüşmesinden / 14.1.1999)
*Her bir gencin çeşitli kaygıları vardır. Bu korkuyu, kaygıyı önlemek mümkün değildir. Genç her şeyden önce öğrenim, iş ve geleceğinin fikrindedir. Geleceğini temin etme ve aydınlığa kavuşturma onun için önemlidir. Aile kurma onun için mühimdir. Bu yüzden, çabası oranında bu hedefleri gerçekleştirmesi önemlidir. Bu yolda istek ve heyecanlar sözkonusudur. İnsana ait güzel istekler, gençlerde daha güçlüdür. İnsani hisler ve duygular gençlerde adeta fışkırır. Elbette gençlerin korku ve kaygıları bunlarla sınırlı değildir. Tabii olarak genç, sosyal meselelerde de son derece hassastır. Eğer toplumda ayrımcılık olsa, o bu durum karşısında son derece rahatsız olur. Genç ideal sahibidir. Eğer toplumda adalet olmazsa genç rahatsızlığını gizlemez. Eğer toplumda fesad yaygınlaşsa, ülkesini onurlu bir şekilde görmek isteyen genç tabii ki bu durumdan huzursuz olur. Milli gurur ve hamasi konular karşısında gençler son derece duyarlıdırlar. (İslam İnkılabı Rehberi’nin Erak kentinde bir grup gence hitaben yaptığı konuşmadan / 17.11.2000)
*Ben gençlere, ‘dua etmek, Kur’an-ı Kerimi okumak ya da müstehab namazlarını kılmak gibi amellerini arttırsınlar’ demiyorum. Ama, en azından ‘yaptıkları ibadetleri dikkatli olarak yerine getirsinler’ diyorum. (İslam İnkılabı Rehberi’nin gençlerle yaptığı görüşmeden / 3.2.1998)
*Hayat, bir saat gibidir ! İnsan bunu gençliğinde farketmez. Ama, insan hayatı tanıyıp ve yaşı biraz ilerleyince, hayatın bir saatten farklı olmadığını anlar. (İslam İnkılabı Rehberi’nin, üniversiteliler ve ilköğretim öğrencilerine hitaben yaptığı konuşmadan / 5.11.1997)
*Dindarlığı, zahiri şekilcilikten çıkartmak ve Allah ile özel irtibat ve aşka, çekici bir hale dönüştürmek gerekir. Sizler şimdiden bunun alıştırmasını yapın ve namazı, anlamına uygun olarak kılın. (İslam İnkılabı Rehberi’nin orta öğretim yetkililerine hitaben yaptığı konuşmadan / 4.10.2001)
*Eğer benim gençlerden ne istediğimi çok kısa bir cümle ile ifade etmemi isterseniz şunu söylerim: “Öğrenim, nefis tezkiyesi ve spor!” (İslam İnkılabı Rehberi’nin Gençlik Haftası münasebetiyle gençleri kabulünde yaptığı konuşmadan / 27.4.1998)
*Gençler için spor yapmak çok önemli bir sermayedir. Bana göre spor, halkın bütün her kesimi için aslında çok önemli bir gereksinimdir. Tabii ki, kasdetmek istediğim, uzmanlık isteyen sporlar değildir. Elbette profesyonel sporu da reddetmiyorum ama bütün gençlere, sporun çeşitli dallarında meşgul olmalarını tavsiye ediyorum. Spor insanın sağlığı ve canlılığının korunması içindir. (İslam İnkılabı Rehberi’nin, üniversite öğrenci dernekleri üyelerini kabulündeki konuşmasından / 27.2.2001)
*Siz gençler bir hazinesiniz. Bu hazineyi ortaya çıkartmak lazım. Bunu kim çıkartacak? Elbette sizler! Bu büyük hazineyi değerlendirecek olan elbette ilk önce insanın kendisi olmalıdır. (İslam İnkılabı Rehberi’nin orta öğretim yetkililerine hitaben yaptığı konuşmadan / 4.10.2001)
*Bazı yerlerde yeterince eğitim imkanı olmayabilir. Benim kesinlikle eksiklikleri gözardı etmek gibi bir kasdım yok. Ama buna dikkat edin. Halk ile yetkililer arasında bir hakemlik sözkonusu olsa, ben halkın hakkını, yetkiliyi razı etmek için asla gözardı edemem… (İslam İnkılabı Rehberi’nin Erak kentinden bir grup gençle görüşmesinden / 17.11.2000)
*Gencin en büyük ihtiyacı kimliktir. Kimliğini ve hedefini bilmek zorundadır. Kim olduğunu, ne için çalışacağını, çaba göstereceğini bilmelidir. Düşman, İranlı gencin kimliğini mahvetmek istiyor. Onun hedeflerini yoketmek, ufkunu karartmak istiyor. Ona, ‘sen, hakir ve çaresizsin; seni kanatlarımın altına alayım!’ diyor. (İslam İnkılabı Rehberi’nin Reşt kenti musallasında gençlere hitaben yaptığı konuşmadan / 2.5.2001)
*’Hak’ ve ‘görev’ bir sikkenin iki yüzü gibidir. Hiç bir hak karşılıksız, görevsiz değildir. Herkesin hakkı vardır ve onun karşılığında görevleri de. Bundan dolayı, haktan bahsedip görevi gözardı ederseniz, manasız ve mantıksız bir yaklaşım olur. (İslam İnkılabı Rehberi’nin Isfahan ilindeki gençlere hitaben yaptığı konuşmadan / 3.11.2001)
*İran milleti, Amerika ile dostça ilişkileri, onlarca yıl boyunca devrik Şah rejiminde tecrübe etti. Bu mümin ülke, siyonistlerin ve Amerikalı sermaye çevrelerinin, rahatça geldikleri ve eğlendikleri bir merkeze dönüşmüştü. Elbette buraya teknoloji getirmek için değil, bilim getirmek için değil, üniversitelerin bilim alanındaki seviyelerini yükseltmek için değil ya da bu ülkenin gençlerini bilim ve irfanla donatmak için gelmemişlerdi. (İslam İnkılabı Rehberi’nin İmam Ali (S)’in veladeti münasebetiyle orta öğrenim öğrencileri ve üniversitelileri kabulünde yaptığı konuşmadan / 3.11.1998)
*Ben, ‘gençler karşısında dalkavukluk yerine onlarla açık sözlü ve samimi olunuz’ diyorum. Sorunları ve imkanları söyleyiniz. Sonra da imkanları kullanmaya ve sorunları halletmeye çalışınız. O zaman bu gençler sizin için seferber olurlar. Size, sorunları halletmenizde yardımcı olurlar. İnsani ilişkilerde genç, sadakatten başka bir şeyden hoşlanmaz. (İslam İnkılabı Rehberi’nin Reşt kenti musallasında gençlere hitaben yaptığı konuşmadan / 2.5.2001)
*Ben gençlerle ilgili değerlendirmelerde aşırılığa kaçılmasına karşıyım. İfrat ve tefritten uzak durulmalıdır. Bazıları gençleri laubalilikle suçluyorlar, ben buna katılmıyorum. Bazıları da gençlerimizin hiç hatasının olmadığını göstermeye çalışıyorlar. Buna da katılmıyorum. Gençle, samimi olmak ve sadakatle konuşmak gerekir. (İslam İnkılabı Rehberi’nin Erak şehrinde halka hitaben yaptığı konuşmadan / 15.11.2000)
*Ben her zaman gençlerimizin siyasetle ilgilenmeleri ve siyasi tahlillerde bulunabilecek şuur düzeyinde olmaları gerektiğini söyledim ve söylüyorum da… Ama, temel unsur siyaset değil, imanın güçlendirilmesidir. (İslam İnkılabı Rehberi’nin Müslüman Öğrenci Dernekleri yöneticilerine hitaben yaptığı konuşmadan / 3.9.1996)
*İşsizlik, zengin ve fakir arasındaki uçurumun her geçen gün daha da artmasına neden olmaktadır. Bir kesim, her geçen gün daha fazla insanı uçuruma sürüklerken, bir kesim de bunun karşısında servet üstüne servet yığmaktadır. (İslam İnkılabı Rehberi’nin Tahran Cuma Namazı Hutbelerinden / 18.5.2001)
*Eğer biz, ülkemiz için dünyada güçlü bir konum, onur, haysiyet, refah ve teknolojik ilerleme istiyorsak, kesinlikle bilime dayanmak zorundayız. (İslam İnkılabı Rehberi’nin İran’lı seçkin bilim adamlarına hitaben yayınladığı mesajdan / 11.10.1998) *Kendini savunamayan bir millet, dünyada bilim ve teknoloji başta olmak üzere, diğer gelişmelerinde de asla bir şey elde edemez. Yabancılara bel bağlayan ve onların yardımına göz diken bir millet, tehlike anında asla kendini savunamaz. (İslam İnkılabı Rehberi’nin Savaş Akademisi mezuniyet törenindeki konuşmasından / 6.10.1990)
*Kültürle ilgili görevi olan her yetkili, kendi kültürel çalışmasını, her hangi bir siyasi grup ve kesimin yararına gerçekleştirirse, ihanet etmiş demektir. Ya da genç neslin mutlara fesada bulaştığını zanneden kimseler yanlıştadır veya gençlerden siyasi bir malzeme olarak yararlanmak düşüncesinde olanlar, yanlış yapmaktadırlar. (İslam İnkılabı Rehberi’nin Reşt kenti musallasında gençlere hitaben konuşmasından / 12.2.2001)
*Maalesef bazıları şöyle bir sorunla karşı karşıyadır: Nerede eksiklikleri olursa, gençlerin isimlerini ağızlarına alıyorlar. Nerede tıkanırlarsa gençleri gündeme getiriyorlar! Gencin durumundan, onun sorunundan, gencin hareketinin kalitesinden, gencin programından habersiz olarak gençlerden bahsetmek riyakarlıktan başka bir şey değildir. (İslam İnkılabı Rehberi’nin Reşt kenti musallasında gençlere hitaben konuşmasından / 2.5.2001)
*Eğitim, ders konularını yalnızca sayfalardan kopyalayıp, öğrencilere vermek ve ‘okuyun’ demek değildir! Yine ardından belli bir süre sonra imtihana tabi tutmak da değildir. Bu eğitim gerçek bir eğitim değildir. Eğitim, zihni geliştirmek, beyni aktif hale getirmektir ve birinci merhalede öğrencinin bilgiyle donanması için coşku verici olmalıdır. (İslam İnkılabı Rehberi’nin Eğitim ve Öğretim Bakanlığı yetkililerine hitaben konuşmasından 17.7.2002)
*Bu çocuklar bizimdir. Bu gençler bizimdir. Hangi siyasi özellikte olursa olsun, hiç fark etmez. Bu siyasi akımlar, şahsiyetleri ve çizgileri ile her ne kadar farklı olurlarsa olsunlar, bizim için eşittirler ve hepsi de kardeştirler. (İslam İnkılabı Rehberi’nin Cuma namazı imamlarına hitaben konuşmasından / 20.5.1998)
*Aziz gençler! İhtiyarlığa şekil veren gençliktir ! (İslam İnkılabı Rehberi’nin Müslüman Öğrenci Dernekleri üyelerine hitaben iftarda yaptığı konuşmadan / 21.1.1998) *Allah’a yakınlaşmanın yolu, işbu maddiyatın ortasından geçer, ama maddiyata saplanıp kalmaz. Maddiyata boğulan beşeriyetin büyük günahı, dünyayla ilgilenmesi değildir. Beşerin günahı, maddi hesapların ötesinde kendisi için parlak bir yıldızı engin bir hedef ve değerli bir amaç olarak belirlememiş olmasıdır. (İslam İnkılabı Rehberi’nin Erdebil kenti gençlerinden bir gruba hitaben konuşmasından / 27.7.2000)
* Gerçek yol nedir? İranlı gencin kendi sahasında karar alması için kendi tohumunu atmasıdır. Bilgi donanımı ve kültürel zenginliğinden yararlanmalı, kendi iradesini, çabasını ortaya koymalı, şahsiyeti ve istiklaline değer vermeli, yabancılara öykünmekten kaçınmalıdır. (İslam İnkılabı Rehberi’nin Sistan ve Beluçistan ili gençlerine hitaben konuşmasından / 25.2.2003)
*Dini anlamak ve tanıtmakta yanlış algılama ve dar görüşlülük, manasız taassuplar ve cehalet, bir taraftan; dini konularda hayal ürünlerine dayalı aydınlık taslama eylemi, dini itikadlara sırt çevirmek, İslami ilkelere bağımlı olmamak da diğer taraftan, bu ikisi, şehid Mutahhari’nin deyimiyle, makasın iki keskin ağzı gibi, gencin dindarlığını kesmektedir! (İslam İnkılabı Rehberi’nin Eğitim ve Öğretim Bakanlığı yetkililerine hitaben konuşmasından / 26.2.2000)
*Rivayetlere göre, Allah’u Teala kıyamet gününde insandan dört şeyi soracaktır ve bunlardan biri de gençliktir. ‘Gençliğini nasıl ve nerede geçirdin ?’ (İslam İnkılabı Rehberi’nin Üniversiteli Besic üyelerine hitaben yaptığı konuşmadan / 16.12.1998) *Eğer bugün dünyaperest insanların maddi hesapları ve gözaçıklığına bulaştıysanız, geleceğiniz de o doğrultuda şekillenecek demektir. (İslam İnkılabı Rehberi’nin Kefa Müessesesi Merkez Şurası üyelerini kabulündeki konuşmasından / 15.7.2001)
*Sevgili kardeşlerim ! Gencin en önemli özelliklerinden biri idealist olmasıdır. Bu güzel özelliği yitirmemeye çalışın. (İslam İnkılabı Rehberi’nin müslüman üniversitelilere hitaben yaptığı konuşmadan / 8.11.2000) *Parayı gözümüzde büyütüp temel hedefe dönüştürmemeliyiz. Para, bir değer değildir. Hedef para kazanmak olmamalıdır. Para, günlük hayat için ancak bir vesiledir. Para, insanın hedefi olamayacak kadar küçük bir konuma sahiptir. (İslam İnkılabı Rehberi’nin Reşt kenti musallasında gençlere hitaben yaptığı konuşmadan |