Bazar, 24.11.2024, 19:19
Приветствую Вас Qonaq | RSS

islam dini

Bölmələr
    Şiə cavabları
    Sorğu
    Saytı qiymetlendirin
    Cəmi cavab: 6953
    Sayğac

    Onlayn: 1
    Qonaq: 1
    İsifadeçi: 0
    Форма входа

    Meqaleler kataloqu

    Главная » Статьи » Türkçe » Konuk yazarlar

    Artık elveda demenin sırası değil mi?

    Artık elveda demenin sırası değil mi?

    25/07/2008 - 10:29

    Temmuz’un bütün sıcaklığını, sıcak siyaset ile beraber yaşıyoruz bölgemizde. Temmuz’la birlikte hızlı bir ziyaretler zinciri, hem ülkemizde hem Müslüman coğrafyada çok dikkat çekici oldu. 

    İşte bu ziyaretlerin gölgesinde,

    Bölgesel barışın baş düşmanı korsan İsrail, dünya barışı için atılan ufak adımlara bile tahammül edemeyecek kadar tahammülsüz ve kin kokan beyni ile demeçlere devam etmektedir.  İşte bu beyanlar devam ederken, geçen hafta gizlice ülkemizi ziyaret eden ABD’nin en ünlü Yahudi kuruluşlarından, “İftira ve İnkâra Karşı Mücadele Birliği” (Anti Deformation Lengu-ADL) genel direktörü Abraham Fuscman ve başkan Glen Lewy devletin en tepeleri ile fikir alışverişinde bulundu. 

    Bu tarihlerde korsan yayılmacı mikrop Siyonistlerin temsilcisi, bölgede kanı ırmak gibi akıtabilecek bir süreci sorumsuzca başlatabileceği tehdidini savuruyor. Bir açıklama ile İran’a karşı silahlı müdahalenin kesin ve kaçınılmaz olduğunu, ardından kendilerini İran’a saldırabiliriz ve dünyada bize yardım etmeli diye de feryadını duyuruyor dünyaya. 

    İşte bu şiddet diyaloglarının üzerine, ülkemizi ziyaret eden şeytanın taşeronları zehirlerini boşaltmanın yolunu arıyorlar.    

    Bu açıklamaların yanında diğer ziyaretlere  de dikkat  çekmek gerekirse, 

    İran dış işleri bakanı, ABD ulusal güvenlik danışmanı, İran ulusal güvenlik genel sekreteri (İran nükleer baş müzakerecisi), ve çeşitli ziyaretçiler. Tabi bölgeye yapılan ziyaretlerin önemli olanı ise İngiltere başbakanının ve muhtemel ABD başkanı Barack Obama’nın gezileri idi. Bölge ülkelerin biribirlerini ziyaretleri ise yine incelenmeye değer. 

    Her ziyaretin hem özel hem de bölgesel bir manası ve mesajı vardır. 

    Özel sebepler şunlardır denilebilir: 

    İran için nükleer faaliyetlerine destek ve kendini anlatma gereksinimi. Ülkemiz için BM güvenlik konseyi geçici boş üyeliği seçimlerinde destek turları. Irak tam bağımsızlığın adım adım gelen siyasi gerginliğinde kendine güven ve tam bağımsızlık provası. Siyonist yayılmacıların çıkarlarını bozacak ilişkileri sabote etme düşüncesi. ABD için küresel dengenin bozulmaya başlayan çarkında ne kurtara bilirim endişesi veya yeni çarktan ne kapabilirim hesapları gibi bir sürü sebep yazılabilir. Her ülkenin siyasi hedefi, başka ülkenin siyasi hedefi için pazarlık masalarını kızıştıran olaylar halinde karşımızda durmaktadır.

     

    Ortadoğu dünyanın lokomotifidir. Yeniden şekillenen bir Ortadoğu, her sistemi ve her dünya görüşünü iştahlandırır. 

    Tabi ki siyasal sistemler ve onlara hüküm süren düşünce kaynakları bu değişim sürecinde çeşitli yolları deneyeceklerdir. Ahlak sınırları olmayan, kural çizgileri belirsiz, varlığını kan ile yeşertmiş batı medeniyeti! Acaba değişim sürecini de kan üzerine kurgular mı?   

    Bu önemli bir sorudur. Siyasi analizler veya siyasi gidişat bunu bize tahmin etme fırsatı verse de,  yaşanmadıkça asla bilemeyeceğimiz bir şeydir. Geçmişleri ve varlıkları buna müsait olsa da. Artık 21. yüzyıl bilgi ve haber almada kolaylık çağıdır. İnsanlar hemen haberdar olmakta ve doğruya ulaşmada zorluk çekmemektedirler. 

    Sistemlerini korumak için ordulara, ordularını sokağa dökmek için halklarının desteğine ihtiyaç duyan sistemler, bu bilişim çağından korkmaktadırlar. Halklarına hüküm etmekte zorlanmaktadırlar. Yoksa devlet gelenekleri şiddet ve kan üzerine olan bu caniler, çoktan çıkarları için kan deryası oluşturup içinde yüzeceklerdir.

     

    Ama tabi yine de fitili ateşlemeye çalışan şeytanın pisliği Siyonist İsrail kurduğu her komplonun takipçisi olmak için elindeki bütün imkânları seferber etmektedir.

     

    Ülkemize yapılan veya işgal ettiği topraklara gelen ABD veya başka yöneticilere her fırsatta İran dayatması yapması bunun göstergesidir. 

    Oysa bütün dünya halkları artık bu boş ve hamasi demeçlere TOKTUR. 

    Elleri dirseklerine kadar kan olan bu adamların, kalkıp İran’ı şiddet yanlısı bir politik çizgide diye suçladıkları gün! Bütün dünya halkları, ekranlara düşen elleri kelepçeli dizlerinden vurulan mazlum Filistinlinin çığlıkları ile irkilmiştir. 

    İşte sizin medeniyet çığlığınız zayıf halkası budur. 

    Afganistan’ı ve İran’ı terör merkezi olarak gören ABD işgal altında tuttukları bölgelerde sivil hedeflere ve zindanlarında insanlığa karşı işledikleri suçlara rağmen bağırmasını, bütün insanlık görmektedir. 

    Artık bağırmaları sonlarına bir etki sağlamayacaktır. Dünya kardeşlik medeniyetine merhaba demektedir.

     Üzeyir YİĞİT

    Категория: Konuk yazarlar | Добавил: feride (31.07.2008)
    Просмотров: 1279 | Рейтинг: 0.0/0
    Всего комментариев: 0
    Добавлять комментарии могут только зарегистрированные пользователи.
    [ Регистрация | Вход ]
    Axtar
    Linklər