Bizi Bağışla, Ey Kudüs!
Ey; Esareti kanatlarımızı kıran Kudüs!
Beyaz gelinliğin olsun özgürlük,
Ey bağrına dikenli teller gerilmiş şehir
Ne kadar sabırlısın, ne kadar derin sinen
Senin için düşmek istiyorum yollara
Sana ulaşmak istiyorum, sana dokunmak, ama!
Beni bağışla çaresizlik miras kalmış zihnime
Sınırların kalbimden başlasa da,
Sınırların arş’a uzansa da, kollarım sana uzanamıyor Kudüs!
Bizi bağışla Ey Kudüs!
Bağrına ekilen canların hürmeti için
Sana gelemezsek, sana ulaşamazsak, bizi bağışla
Ey her miraç gecesi semaları Resul kokan şehir!
Ey sokaklarında Davut’un örs sesleri duyulan şehir!
Ey sokaklarında anaların feryadı kesilmeyen şehir!
Sana karşı mahcubuz, ey şehirlerin Anası
Ey Kudüs bağışla ana şefkatinle çaresizliğimizi.
Ve sabırla duvarları örülmüş şehir
Ve İsa için gözyaşı akıtan şehir
Sana, Allah çektiğin her çile için ödül vermiş
Resul’ü yollamış sana, delikanlı iken
Bir gece senden çıkarmış miraca…
Yine çilelerin tohumu yeşermiş bağrında
Yine ödülün yakındır ey Kudüs
Ve bugün ve yarın
Senin için can veren sevdalıların olacak,
Ey özgürlüğüne, ‘vahdet’ saklanmış şehir
Kırık kanatlarla geldik. Senin için aht edeceğiz.
Senin için söylenmiş sözlere, söz katacağız.
Senin için geldik, güçsüzde olsa kollarımız.
Düşlerimiz var sana karşı
Arzularımız var sana karşı
Bizleri bekle ey Kudüs,
Gelemezsek, varamazsak
Seni kurtaramazsak da, bizi bağışla.
Koynuna düşen canlar hürmetine
Ahdimize sadık olamazsak ta bizi bağışla
Ey yaralı Kudüs
Ey yaralı Kudüs
Bugün ahde vefa günüdür.
Bugün sana sevda günüdür.
Bugün elleri kınalı kızların, düğün günüdür.
Senin gelinliğin özgürlük olsun
Senin bahtın açık olsun
Senin sevdalıların bahtiyar olsun
Resul kokan kurtarıcının gelmesi yakın olsun
Seni bizlere armağan edecek Allah’ın vadi yakın olsun
Seni bekleyen gönüllere müjdemiz yakın olsun.
Velhamdüllahi Rabbil Âlemin…
Üzeyir Yiğit |